Burunda kaşıntı, hapşırık, akıntı, tıkanıklık, geniz akıntısı, boğazda kaşıntı gibi semptomlara neden olan bir hastalıktır. Tüm dünyada %20-40 sıklıkta görülmektedir. Ülkemizde yapılan çalışmalardaki sıklığı %3-39 arasındadır. Bu semptomlar hastalık şiddetine göre aralıklı veya devamlı olabilir. Bu hastalarda sinüzit, kulak enfeksiyonu, geniz eti enfeksiyonu gibi üst solunum yolu enfeksiyonları sık görülür. Ayrıca bu hastalarda solunum yolu enfeksiyonları daha uzun sürer. Erkek cinsiyet, ailede allerjik hastalık bulunması, çocukta havadan gelen alerjenlere karşı duyarlılığının saptanması, besin alerjisinin olması, nemli ve küflü ev ortamlarda yaşama, özellikle kendisinden büyük kardeş sayısının azlığı, çocuğun bahar ve yaz aylarında doğmuş olması, yeşil -alanda yaşıyor olması ve hava kirliliğinin fazla olduğu bölgede yaşamak alerjik rinit gelişimi için önemli risk faktörlerindendir. Tanı klinik bulgularla konulur. Alerjik olan maddenin tanımlanabilmesi için alerji deri testlerinin yapılması önemlidir. Tedavi 3 aşamalıdır.
Duyarlı olunan alerjenlerden ve iritan maddelerden kaçınma İlaç tedavileri; bu amaçla alerji şurupları, kortizonlu burun spreyleri, çiğneme tableti/toz (montelukast), dekonjestanlar (burun spreyi, şurup), serum fizyolojikli burun yıkamaları gibi tedaviler hastalık şiddetine göre kullanılmaktadır. İmmunoterapi (aşı tedavisi): Duyarlı olan alerjenin vücuda belirli aralarla uygulanması ile alerjene karşı gelişen aşırı duyarlılık yanıtının azaltılması sağlanır. Hastalık seyrini değiştiren, yeni alerjik duyarlanmalarının gelişimini azaltan ve astım gelişimini engelleyen tek tedavidir. Hafif şiddette semptomlu saman nezleli hastalar bu semptomları normal olarak algılayabilirler. Fakat alerjik rinit yaşam kalitesini, öğrenme ve verimlilik kapasitesini önemli derecede bozan bir hastalıktır.
Okulumuzda yetiştirdiğimiz bitkilerin bakımına gereken özeni gösteriyoruz. Bitkilerimizden okul çalışanlarının yanı sıra çocuklarımız da sorumlu olup, dikiminden sulamasına, bakımlarından toplanmasına kadar olan her süreçte aktif olarak rol oynamaktadırlar. Her bitkinin kendi türüne göre uygun ortamı, ihtiyaç duyduğu su ve takviyeyi belirleyip düzenli olarak kontrollerini yapıyoruz. Akrida Okulları verdiği kaliteli eğitimin yanında doğayı da bir okul olarak görmektedir. Standart bir okuldan farklı olarak, çocukların ayaklarını topraktan kesmeden onların sağduyulu, sabırlı ve sevgi dolu bireyler olmaları için gereken tüm olanakları sunuyoruz.
Akrida Okulları olarak çocuklarımızın eğitimi kadar onların sağlığını da her daim gözetiyoruz.
Okul ortamında çocukların sağlığının bozulmaması ve korunması için büyük özen gösteriyoruz. Hem okul yönetimi, hem öğretmenler olarak çocukların kişisel ve çevresel hijyenlerine dikkat ediyor ayrıca bu konuda onlara gerekli eğitimi aşılıyoruz.
Çocuk sağlığı denildiğinde elbette sadece hijyenden kaynaklı sorunlar akla gelmemelidir. Beslenme de bu kapsamda bizlerin oldukça önem verdiği bir husustur. Yiyecek ve içecek konusunda çocuklarımızın ihtiyaç duyduğu vitamin, sağlıklı karbonhidrat ve proteini en doğal ve yeterli şekilde almaları için özen gösteriyoruz.
Okullarımızın bahçesinde beslediğimiz midilli, tavşan, tavuk, keçi, kaplumbağa gibi çeşitli hayvan dostlarımız ile yaşama imkanı, çocuklarımızın kişisel gelişimlerinde pozitif anlamda oldukça etkili olmaktadır. Sahip olduğumuz her hayvanın periyodik olarak bakımlarını ve sağlık kontrollerini gerçekleştiriyoruz. Onlar için uygun olacak en iyi ortamı ve imkanları sağlayarak konforlu bir alanda yaşamalarına yardımcı oluyoruz.
Zafer Mah. Haramidere Yolu Cad. Sembol İstanbul Sitesi Çarşı Blok No:28DBD Esenyurt/İstanbul